11 Nisan 2010 Pazar

gibi gibiyim



camasirlari yikayip balkona serdim,
cayimi demleyip ince belliye koydum,
arkadaslarla ordan burdan sohbet ettim,
her zaman dinledigim radyoyu da actim internetten,
bu gun sanki oralarda gibi gibiyim...

4 Nisan 2010 Pazar


bi kere yazmayi erteleyince tekrar donmek cok zor oluyomus onu anladim. Son yazdigim yazidan bu yana gecen zamanda yazmaya deger bir cok sey oldu ama hadi hatirla bakalim hatirlayabilirsen.

Neler olmustu soyle bi geriye donup dusunuyorum, tabi ilginc olanlarini :). Kayak yapmaya gitmistim Ana'yla. Tussey'e gittik, ben kayak yapmaya baslangic dersi aldim, Ana da snowboard dersine basladi ama sezonun son kayak yapmaya uygun haftasonu olunca tek derste kaldik. Olsun sonucta gun boyu kaydim, hizlandim, yavasladim, durdum hem de hic dusmeden. Bir iki resim de cekmistim ama su anda bazi teknik problemler nedeniyle ekleyemiyorum belki sonra...

Jamilya ile guzel bir spring break gecirmistik, hem evde eglendik hem de disarda. eger ben ofise gitmeye devam etmeseydim daha cok eglenebilirdik belki ama olsun kisa gunun kari bisiklete binmeyi ogretmeye calistim ona. Agaclara olan sempatisini saymazsak neredeyse surebiliyor artik :)

Spring break boyunca butun lisans ogrencileri sehir disinda oldugundan, sehir hayalet sehir gibiydi. biz de launch grubuyla bunu firsat bilip downtown'da yedik yemeklerimizin bazilarini. Yemek yeme konusunda yasadigim problemleri saymazsak gayet guzeldi. Daha once kampus icinde bi yerden yedigim emek nedeniyle bir butun gun ve gece mide agrisindan kivraninca daha sonra disarda yemek yemek daha bir problem haline donusuyormus:)

Burda yemek meselesi aslinda basli basina problem, sadece disardan, farkli kulturlerden gelen insanlar icin degil, cogunlukla amerikalilar icin bile problem. Markete gidip herhangi bir sey aldignizda icindekiler listesi oyle uzun ki, bi de kimseye ait olmayan bir dille yazilmis gibi zaten. Her yerde bol bol kimyasal madde, yememeyi basarabilene bravo.

ESL sinifiyla dondurma partisi verdik, dondurmalar buranin en meshur Creamery dondurmalari, porsiyonlar da once gozu doyuracak kadar olunca cok keyifli gecti. ordan da fotograflar vardi ama ayni teknik arixa devam ediyor.

Zaman su gibi akip gecmis, ben genelde ofisteki bilgisyarla evdeki bilgisayar arasinda gidip geliyorum, sadece hafta bir gun ilginc bi sey oluyor belki ama boyle biriktirp yazmayinca, sonra hepsini altalta siralayinca sanki bir suru sey olmus gibi.

dun guzel bir ogle yemegi yedik bir kac arkdasla, yemekten sonra kisa bir alisveris turu attik. Aksam turk arkadaslarla bir araya gelip sohbet ettik biraz. bu gun de sabah uykumu almis uyandim uzun bir sure sonra, once bilgisyarda oyalandim biraz, sonra bir bisiklet turu, arkadaslarla kucuk bir mola verdik, cimenlerin uzerinde geyik yaparak. Simdi bir hafta sonu daha bitti. Hasili kelam kis bitti, bahar es gecti yaz geldi buraya, bir de su ozlem olmasa hersey gayet yolunda aslinda...