3 Şubat 2010 Çarşamba

NY-III Empire state

NY gezisine cikmaya karar verseniz ve daha once gezmis olan 100 kisiye sorsaniz "Empire State binasina gitmeli miyim?" diye, cevaplarin bir kismi "hayir" diye gelecektir. Asil buyuk oran ise "aman ha sakin, butun gununu harcadigina deymez" cevabina gelir eminim. Cunku benim gittigimi duyan ve daha once gitmis olan herkes oyle dedi. Bana sorarsaniz onlarla ayni fikirde degilim. Daha once Prag'a gittigimde de en sevdigim kisim powder gate'in kulesinden sehri izlemek olmustu. Sehre yukarda bir goz atinca, heryeri doya doya gezdigim hissi uyaniyor, bu da tirmanmaya ugrastigina deyiyor.

Aradan zaman gecince simdi saatleri tam hatirlayamiyorum ama yanilmiyorsam saat 2:30 civarinda binanin kapisina gelmistik. Uzayiip giden bir kuyruk vardi sokagin sonuna kadar. Biz siraya girmek icin siranin sonunu araken bir kac kez onumuze cikip "bu kadar sure beklenmez burda en az 3 saat sira beklersiniz, ama bizden bilet alirsaniz hizli gecis yaparsiniz" diyen sirket elemanlarini gormezden geldik ve sonunda sirada bekleme asamasina gectik. siranin sonundan kapinin onune varmamiz sadece 5-6 dakikamizi alinca, korkuldugu kadar kotu olmayacagina kanaat getirdim. Iceriye bir goz attiginizda, sizi karsilayan unlu New York haritasi uzerine islenmis rolyef oluyor.

Bir ust katta sira beklemey basladik, bekleme salonlarinda kalabaligi kontrol edebilmek icin, tum salonu boydan boya seritlerle sinirlayarak labirentimsi bir sira bekleme duzeni olusturmuslar. Bu ilk bekleme salonuydu. Ikinci bekleme salonunun sonunda, ucuncu bekleme salonuna girmeye hak kazandik. Ucuncunun sonunda is ustumuzu arayip bizi dorduncuye aldilar. Besinci salona gecmeden once paramizi odeyip biletimizi aldik ve besinci salonun sonundaki sira bittiginde sonunda asansorun onune gelebildik. Ve asansordeki dakikalarin ardindan 80. kata ulastik.
Izleme balkonunun 86. katta oldugunu ogrenmistik biletimizi alirken, bundan sonrasi icin yeniden siraya girip bir sonraki asansoru beklemeye baslamsitik ki, bir gorevli anons yapti, isteyenler sonrasini merdivenle cikabilir diye. Normal sartlarda 2. katta ofisime bile asansorsuz cikmayan ben, yaklasik 3 saat suren beklemelerden oyle bunalmistim ki kosa kosa gittim merdivenlere:) Bir cok kisi benimle ayni ruh halini paylasiyordu elbette, o yuzden merdivenleri cikarken durmak, duraklamak mumkun olmadi. 84. kattan gecerken duramadan cektigim fotograf bu yuzden bu kadar kargacik burgacik.

Vee sehir gozlerimizin onune serilmisti artik...

Bol bol resim cektim, herkes gibi. Hepsini koymak istiyorum buraya. Mumkun olmazsa secmece yaparim artik, ama secmesi cok zor yahu.

Bu arada biraz da binanin ilginc gecmisinden bahsedelim. 1929 yilindaki "Buyuk Dunya Bunalimi" denilen ve dunyadaki ticaretin %65 oraninda azalmasina sebep olan donemin hemen oncesinde yapilmaya baslanmis. Yapinin 4 katinin tamamlanmasinin sadece 1 hafta surmesinin temel sebebi daha cok prefabrik malzemeler kullanilmasiymis. Insaatin baslamasindan 3 sene sonra binain acilisi yapildiginda, krizin etlkisiyle hic ragbet gormemis bu yuzden de Empty State Building diye anilmaya baslamis. Daha sonra hizlica kalkinmasini ise bizim gibi seehri gormek isteyenlerin ucret karsiligi, 86. ve 120. kattaki balkonlara borcluymus. Biz 86. kattan otesine cikamaya gerek gormedik, burdan yere yuksekligimiz 320 metreydi. New york gezisini kisin yapmamak icin bir baska sebep de bu bina aslinda. Cunku temis havalarda civar eyaletlerin bir kismi de gorulebiliyormus: New Jersey, Pennsylvania, Connecticut, Massachusetts secilebilmekteymis. New York'a ilk gelisimde, Penn station'a gitmeden hemen once Maddison bulvarinda bir sure beklemistim, o gece hava epey bi yagmurlu oldugu icin Empire state binasinin tepesi bulutlara karismisti. Binanin isiklandirmalariyla karisan bulutlar sanki binayi yaniyormus gibi ya da masallar diyarina uzaniyormus gibi gosteriyordu...









En sondaki goruntu de Empire State binasinin balkonundan, makinemin el verdigi kadar zoom yapip cektigim ozgur kiz heykeli, yanina gidecek zaman olmadi maalesef. Gerci olsaydi da o sogukta maviliklere acilmak hic mantikli olmazdi zaten.

Bahsetmek istedigim ve atladigim bir kac sey daha var, Grand Central Station, Rockefeller Building, Central Park ve Madame Tussuad Muzesi bunlardan birkaci. Bu hizla ilerlersem omrumun sonuna kadar gezilerimi anlaticam galiba:)

Aslinda normalde bu kadar yaziyi ustuste hem de hafta icinde yazmam nerdeyse imkansizdi ama Amerikanin virusleriyle tanistim:). Iki gun boyunca yataktan cikamadim hatta bir koca gunu ve geceyi uyuyarak gecirdim. En cok dikkatimi ceken de su oldu, normalde Turkiyede soguk alginligi gecirsem bi sure sonra bogazim acima baslar ve oksururdum ama burdaki hastalanmamda bogazim gayet iyi olmasina ragmen kulaklarim nerdeyse duymuyor. Kulaklarimda ve anlimda biriken iltihap bas ve dis agrilarini tetikliyor. Ustune halsizlik de eklenince bu hafta sonundan beri yasadigim durumu ifade edebilmis oluyorum ama yine de ilac kullanmayi hala reddiyorum. RS nefes almama yardimci olsun diye burun spreyi almis bana, burnumdan nefes almayi basarinca sanki iyilesmis gibi hissettim. Tabi konusursam buyu bozuluyo :)

2 Şubat 2010 Salı

NY-II

Aslinda zaman buldugumda bir seferde yazmaliymisim tum geziyi, araya o kadar cok sey giriyor ki, sonrasinda yazmaya firsat bulamiyorum. Neyse NY-I daha cok NJ olmustu, simdi biraz NY turundan bahsedelim.
Yemegimizi yedikten ve Turk mahallesi gezisinin bir kismini bitirdikten sonra, Zinnur Amcanin bahsettigi Turk genclerin actigi kitapciya ugradik. Kalacagimiz yere ugrayip NY'a gitmeyi planliyorduk. Ben cok guzel resimler cekelbilen birisi degilim, ellerim titrer, pozu kaciririm ve daha bi suru aksilik. Egitimim teleskopla resim cekmek olunca, sadece kamerayla felaket sonuclar cikiyor ortaya. Hele bi de bazilari arabanin icinden, yolda giderken cektiklerim olunca:) Artik idare edin, naapalim:)

Simdi resimlere bakiyordum, hangilerini koysam diye, o zaman aklima geldi. Cok guzel bir ani oldu hepimize:) Biz arabada dort arkadastik, kalacagimiz yer de bu arkadaslardan birinin tanidiginiin evi. Kaldigimiz yer gene NJ icerisinde ama Turk mahllesinden epeyce uzakta. Adresi bulmakta biraz zorlandik, yer bulma isleri icin yardimcimiz olan navigator bize saka yapmak istemis heralde evin onunden iki kere gectik, ucuncude bulduk:) Burdaki tum sehirlerde, ister kucuk olsun ister buyuk, en ciddi problem arabanizi park edecek bir yer bulmaniz. Sokak aralarindaki tabelalarda genellikle cok velirgin kurallar var. Ornegin bizim apartmanin onundekinde 2 saat icin parkedebilirsiniz yaziyor, o iki saat de gunun belli dilimlerinde olmali. Caddenin biraz daha yukarisinda ise, iki saat icin parkedebilirsiniz ama kar kalinligi 2 inci gectiginde parketmek yasaktir diyor. Iste bu kadar belirleyici. Biz de arabayi parketme sorununu asmak icin kendimizce grup olarak hareket ettik. RS tek ehliyetlimiz olarak direksiyon basinda, AL disarda park etmeye yardimci olmak icin "gel gel, sag yap" gibi cumleleri kurmakla gorevli. Bu sirada, gidecegimiz evin alt komsusu Turk bir amca camdan el isretleri yapiyor, ben de arkadan onlari sofor koltugundaki arkadasa aktariyorum. Fakat uzayp giden ugraslara ragmen koorddinasyon saglanamadi. Amca elini sallayarak gel isareti yapadursun, AL bunu "buraya degil, bu rabanin arkadsina parket" olarak yorumluyor ve aktariyor, ben se "devam et biraz daha yanas" olarak. Bu kadar bilgi karmasasi icerisinde RS dayanamayip disari cikti ve amcaya el isaretleriyle sordu, "nereye parkedeyim anlamadim kaldirima mi?" diye. Amcam cami acip da soleyince hepimiz ayri gulduk, "Onundeki karlarin uzerine cik" demek istiyormus amca:) Tabi araba kendi basina zorlanmasi diye kar yigini konusunda biraz yardim ettik:)

Bu kez de Kore mahllesindeydik NJ'de, NY'a giden otobuslere binmek icin ugramistik. Amerikanin eyaletleri icerisinde en fakiri NJmis. Heralde bunun nedeni, Amerikaya yakin zamanlarda goc edenlerin cogunlukla burda yerlesmesi olsa gerek.

Gezinin sonunda edindigim tecrubelerden kesinlikle sunu solemeliyim, NY kisin gezmek icin hic iyi bir yer degil, cok usuduk. Ayrica yola cikmadan once plan yapilmazsa, bizim gibi ancak cok kucuk bir kismini gezebiliyorsunuz. En guzeli sehir turu yaptiranlardan bilet alip onlarla gezmek aslinda. Bu sefer firsat olmadi sehrin her yerini gezmeye, belki sevgiliyle gezeriz bi dahakine:)

Neyse iste efendim, gittik goruk, yedigim ictigim benim oldu gezdigimi gordugumu de size anlatayim da yerini bulsun istedim. Daha once konu acildiginda bahsettigim icin her kes gezinin Empire State binasi ile ilgili olan kismi bekliyor. Ben en iyisi bir an once o kismi anlatmaya baslayayim.

NJ ve NY arasindaki otobuslerin NY sehir merkezindeki duragi, metronun icine yani yerin altina baglanmis. Metrodan ciktigimizda ise bizi ilk karsilayan yandaki son resim oldu:) Devami bolum III'e kalsin.

Daha once izldeigim bir dizi vardi New Amsterdam diye, o dizinin fragmaninda, Times meydaninin eski goruntulerine yer veriliyordu. Cok begenmistim o goruntuleri, simdi arayinca bulmadim. Ama guncel goruntulerden derlenmis bir video ekledim, iyi seyirler.